ÖLÜM
Ölüm;
Varlığın yokluğu, yokluğun varlığıdır…
Bilginin sonsuzluğu, bilincin darlığıdır…
Vahdet’in görünmezliği, kesretin körlüğüdür…
Küçüklerin algısızlığı, algılanın sayrılığıdır…
Ah ölüm…
Korkutansın,
Ürkütensin,
Acı verip ağlatansın…
Ah ölüm,
Bir bulut içinde damlayken bilinmeyen;
Damla olup bedenleşince kimliklenen…
Sonra yeniden okyanusa katılıp derya olan
ve
Buğulanıp göğe ağan
ve bütünlenip bulut olan
bir yağmur damlası misali;
bir elmanın bedenime katıldığında “ben” olması;
ve elmanın yeniden varlaşması gibi…
Döngüsellik içinde devinen;
ve her zaman var olan sonsuz enerji…
ve doğada yoktur ölüm….
Ölüm, geliş gidiştir…
Sonsuzca oluştur…
Bir boyuttan başka boyuta geçiştir ölüm;
Bir mekândan başak mekâna uçuştur ölüm;
Bir’den sıfıra, sıfırdan Bir’e varıştır ölüm
Sonsuzdan gelip, sonsuza dönüştür ölüm…
Doğa gerçekliği içinde bilince hüzün katandır ÖLÜM!
ve bunu bilip ona anlam verendir insan!