Bin bir renkte çiçek ile donatmış
Her bedene farklı, tenleri katmış
Lezzet dolu meyve- sebze yaratmış
Ne çok sırların var senin be dünya


Türlü mahlûkat var özünde senin
Hayran bırakıyor gülün çimenin
Ne gelen duruyor ne de gidenin
Ovan, kırların var senin be dünya


Sen de doğdun benim gibi güneşten
Kopup geldin erkten, sonsuz ateşten
Dönüp duruyorsun, belli izdeşten
Gizem yanların var senin be dünya


Rüzgarın var, ova, dağı aşıyor
Sellerin var deli deli coşuyor
Bulutların gök de akıp koşuyor
Bir de koyların var, senin be dünya


Nice kaosları tinde yaşarım
Görüp görkemini, bakıp şaşarım
Bulup da yasanı, zoru aşarım
Sarpça dağların var senin be dünya


Bil ki varlığında ben yaşam buldum
Nice bilinmeyen, derine daldım
Seninle beslendim, seninle doldum
Nice canların var senin be dünya


ZAMANIM, dünya da bir gün duracak
Yıldızlara akıp, öze varacak
Ölüm sonsuzluğa varlık sunacak
Sonsuz anların var, senin be dünya