YUNUS EMRE (Bilge Ozan)
Ben dervişim diyenler
Hiç haram yemiyenler,
Haramın yenmediği
Ele geçmeyinceymiş.(A. R. Ergüven; Şiirin Gerçeği ve Toplumdaki yeri; Berfin Yay. 2003, s.9)
Yunus, dünyanın gerçeklerini ve yaşamın pratiğini çok iyi çözümlemiş bir bilge ozandır. Toplumda varlaşan olumsuzlukların temel nedenlerini bilincinde açığa çıkarmış ve nedenselliklerin farkına varmış bir ozan olmuştur. Derviş aşamasına gelmiş bir insanın toplumdaki olumsuzlukları arttıracak eylemlerde bulunmamasını, derviş konumundaki insanın olgun, güven verici ve herkese örnek olması gerektiğini söyleyen ozan; dervişlerin, örnek insanların, haram yemeyen, kimseye kinle-nefretle bakmayan, hakkı olmayanı almayan, iyiliği-güzelliği davranışlarına yansıtan insanlar olması gerektiğini söylemektedir. Derviş, her davranışını sevgiyle ortaya koyan, alçak-gönüllü, hoşgörülü ve helal kazancı yaşamının olmazsa olmazı yapan kişidir. Öz benliği güçlü, sabırlı, olgun, bilinçli, yol gösterici vs. insan ancak topluma önemli ve insani değerleri var kılabilir. Yunus, insanların isteyerek haram yemeyeceklerini veya haksız davranışlar içinde olmayacaklarını belirterek; bu tür olumsuzlukları yapanların, en büyük nedeni onların yoksunluklarıdır diyerek, toplumsal gerçekliğe de vurgu yapmaktadır. Eksiği bulunan, yoksul olan, aç kalan ve tüm bu nedenleri ortadan kaldıracak olanakları elde edemeyen yani iş bulup çalışmayan, geliri olmayan vs. insanların yapacak başka şeyleri yoksa ne yapacaklar? Aç mı kalacaklar? Demek ki, insanlar isteyerek haram yemiyorlar veya hırsız olmuyorlar. Bunların da nedensellikleri vardır. Bunu da Yunus “Ele geçmeyinceymiş” diyerek, gerçekçi bir şekilde ortaya koymuştur. Ele geçmeyen şeyin nesnel gerçekliği olamayacağı için, dirimsel olarak orada bir yarar oluşturması beklenemez.
Ama bunun tam karşıtı da doğrudur. Ele geçmesine ve fazlasıyla kaynak elde etmesine karşın, kimi insanların doymak bilmeyen nefisleri vardır. Bu tür insanlar, söz konusu aç nefisleriyle , ne kadar elde etse de kanaat getirmeyen insanlardır. Bunlar, zengin olmalarına karşın her zaman "nefis açlığı" çekerler. İşte bunlardır dünyayı çekilmez kılan, insanların yoksul kalmasını sağlayan... Bunlar "haram yiyenlerdir". Haram, bir insanın hak etmediğini elde etmesi ve onu kendisine katmasıdır.
Yunus, gerçekçidir, bakışları ve görüşleri insanidir. Dünyanın ve toplumun gelişim yasalarının farkındadır. Buna göre “eksiklik yasası” temel olandır. Her nesne kendinde eksik gördüğü şeyi tamamlamak için çabalar ve eksik duyduğu nesneye doğru yönelir. İnsan, eksik duyduğu nesneye ulaşamıyorsa, ulaşacak yollar diğer insanlarca kapatılmışsa, o zaman, anormal yollara başvuracaklardır. Biri olmazsa diğeri onun yerini doldurur. Gerçek olan budur…